Hiç duymadığınız KCK zanlıları

Delal “onu görüyorum, onu görüyorum!” diye seslendi. Annesi ve kızkardeşleriyle birlikte onu daha iyi görebilmek için halka ayrılmış tribünün üst kısımlarına tırmandılar. O, babaları ve kocası Kemal Seven. Dün istanbul’da başlayan KCK davasının zanlılarından biri. Delal’in kızkardeşi “o bizi görüyor mu?” diye soruyor. Evet, görüyor. Birbirlerine çılgınca, diğer 140 kişi gibi, tüm zanlılar ve aileleri gibi el sallıyorlar.

Kemal Seven bu KCK davasının ünlü sanıkları akademisyen Büşra Ersanlı (hala tutuklu) ve yayıncı ve insane hakları aktivisti Ragıp Zarakolu (serbest bırakıldı) ile birlikte yargılanıyor. Ama büyük ihtimalle onun adını daha önce duymadınız. Kemal Seven de Büşra Ersanlı gibi BDP’nin Sİyaset Akademisi’nde öğretmendi.

Soldan sağa: Zelal, Delal ve Demet Seven, KCK zanlısı Kemal Seven’in kızları.

Bütün günümü bu davayı izlemeye ayırmıştım. Duruşmaya ara verildiğinde veya salondan birkaç dakikalığına dışarı çıktığımda bekleyen isimsiz zanlıların aileleriyle görüşme fırsatım oldu. Örneğin eşi davalı olan Hanife ile. Koridorda yerde oturmuş ağlıyordu: ziyaretçi kartı kalmadığı için içeri girip eşine destek olamadığı içinI Örneğin Şehrihan ve Emir ile: babaları duruşma salonunda yargılanan, ve evet onlar da babalarını salona girerken görüp el sallamışlardı. Başkalarına kapalı olan kapıları açan basın kartımı kullanarak yeniden duruşma salonuna dönerken metal detektörüne dayanarak ağlayan bir kadın görüyorum; ziyaretçi kartı yok ama oğluna destek olmak için burada.

Bu çok sayıda zanlının yargılandığı davalarda bütün ilginin birkaç ünlü isim etrafında toplanması beni çok rahatsız ediyor. Bütün tartışmalar bunların KCK ile bağları olduğu iddia edilerek neden tutuklanmamaları gerektiği etrafında dönüyor: bunlar barış yanlısı kişiler, gerçek demokratlar ve PKK şiddetiyle hiçbir ilgileri yok, ifade özgürlükleri engellenen entellektüeller, vs. Tabii ki bunların hepsi doğru ama konuyu bu davadaki asıl sorunun dışına çıkaran argümanlar bunlar.

Çünkü sadece ünlü kişileri bu argümanlarla savunduğunuz zaman dolaylı olarak davanın bütününü haklı görmüş oluyorsunuz. Bu savlar sözgelimi Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun “Büşra Ersanlı’nın bir terrorist olduğuna inanmıyorum” diye beyanat vermesine neden oluyor. Gerçekteyse tüm diğer zanlılar da terörist değil. Bunlar barışçı Kürt siyasetine katkıda bulunmaya çalışan ve kanundışı hiçbir faaliyeti olmayan Kürt vatandaşlar. Ve bunu savcılar da, hatta hakimler de biliyor: mahkemenin elinde hiçbir zanlının aleyhinde tek bir geçerli delil bile yok.

Büşra Ersanlı ve Ragıp Zarakolu’nun yargılanması konusundaki tartışma Kemal Seven ve diğer adı hiç duyulmamış zanlıları da içermeli: KCK davası tamamen siyasi bir davadır ve Kürt siyasi hareketini sindirmek için sürmektedir. Bu dava sadece diktatörlüklerde görülebilecek bir gösteri davasıdır. Tüm zanlılar hakkındaki tüm iddalar bir an önce düşürülmelidir.

0 replies

Leave a Reply

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Leave a Reply